Dr. Sercan Akyalçın, Harvard Diş Hekimliği Fakültesinde Ortodonti Divizyon Başkanlığı görevini yapmaktadır. Houston'daki Texas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi'nde ortodonti programından mezun olduktan sonra Amerikan Ortodonti Board’u sertifikasyonunu almıştır. Harvard Üniversitesi'ne katılmadan önce Boston'daki Tufts Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde öğretim üyeliği, Ortodonti kürsü başkanlığı ve lisansüstü program direktörü görevlerinde bulunmuştur.
Dr. Akyalçın, Northeast Ortodontistler Derneği (NESO) yönetim kurulu, Angle Society’nin yürütme komitesi ve Amerikan Ortodonti Derneği (AAO) delegeler meclisi gibi birçok liderlik görevlerine sahiptir. Ayrıca AAO Eğitim Konseyi'nde Amerika’nın Kuzeydoğu bölgesini temsil etmektedir. Bir eğitimci ve ortodontist olarak, ellinin üzerinde makalesi, bir ders kitabı, 12 kitap bölümü bulunmaktadır. Tüm bunlara ek olarak 2019 Edward H. Angle Araştırma Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödülü bulunmaktadır. Son olarak Dr. Akyalçın’ın, Amerikan Dental Eğitim Konseyi ve American Ortodonti Board’unda denetmen pozisyonları bulunmaktadır.
3 boyutlu baskılama teknolojisindeki son gelişmeler ve kişiye özelleştirilmiş tedavi, ortodontik maloklüzyonların tedavisinde klinisyenlere birçok seçenek sunmuştur. Pek çok yaklaşım nispeten çok yeni olmasına rağmen elde edilen sonuçların kalite, tedavi süresi ve hasta konforu açısından üstün sonuçları gözlemlenmeye başlanmıştır. Fakat kişiye özelleştirilmiş apareyler gerçekten heyecana değer mi?
Bu konuşmaya katıldıktan sonra klinisyenler kişiselleştirilmiş ortodontik tedavi uygulamalarını daha iyi anlayacak ve diyagnostik bilgilerin tedavi mekaniklerine dahil edilmesinin önemini kavrayacaklardır. Sunum, klinisyenlerin özelleştirilmiş aparey tasarımı ve üretimine aşina olmaları için kritik noktalara değinecektir. Son olarak, komplike vakaların tedavisinin kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla nasıl daha üst seviyede tasarlanacağı ve yürütüleceği tüm katılımcılara gösterilecektir. Arıyetten, konuşmacı, dijital ortodonti araçlarının potansiyeli ve bunların tüm klinik uygulamanın nasıl bir parçası olabileceğini vaka örnekleri üzerinden açıklayacaktır.
Ortodontik maloklüzyonlar, özellikle iskeletsel Sınıf II ve açık kapanışlar, ortodontistlerin etkili bir şekilde teşhis ve tedavi etmeleri için benzersiz zorluklar sunar. Bu zorlukların birçoğu, klinik olguların büyük oranda varyete göstermesi ve kesici diş konumu ve eksen eğimleri, yatay genişletme ihtiyacı ve olgunun vertikal yönde yönetimi gibi komplike edici faktörlerle ilgilidir. Bu seminerde katılımcılara, vakaları “bitim baştan” yaklaşımıyla teşhis ve tedavi etme yaklaşımı tanıtılacaktır. Olgu bitimlerine farklı yönlerden yaklaşılacaktır:
Board standartlarını yansıtan mükemmel vaka sonuçlarına nasıl ulaşılır?
Yüz estetiğini iyileştirmek için hastanın büyüme potansiyeli ve mekanoterapiden nasıl yararlanılır?
Gülüş tasarımı stratejileri ve dişlerin bu hedeflere göre konumlandırılması
Nüksetme konusunda nasıl dikkatli olunmalı ve retansiyon protokolleri nasıl planlanmalıdır?
İlk ve orta öğrenimini Bulgaristan'da tamamlayan Yüksel ALEV, lisans eğitimine 1987 yılında Filibe Diş Hekimliği Fakültesi'nde başladı ve 1992 yılında onur derecesiyle mezun oldu.
1999 yılına kadar diş hekimi olarak çalıştı ve aynı yıl Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı'nda doktora eğitim programına kabul edildi. 2005 yılında "Ortodonti Doktoru" unvanını alarak mezun oldu ve ardından İzmir'de özel muayenehane açtı.
Dr. Yüksel Alev, ortodonti alanındaki son gelişmeleri takip etmek amacıyla düzenli olarak ulusal ve uluslararası kongre, seminer ve kurslara katılmaktadır. Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Ortodonti Derneği ve Serbest Ortodontistler Derneği üyesidir.
Ortodonti alanını kapsayan iki tescilli patenti bulunmaktadır. Dr. Yüksel Alev evli ve bir çocuk babasıdır.
Üst çene genişletme işlemi, üst çenede yetersiz gelişim sonucu ortaya çıkan uyumsuzlukların düzeltilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Gelişim yetersizliği ve yapısal anatomi her bireyde farklılık gösterdiği için tedavi planlamaları kişiye özel yapılmalıdır. Günümüzde dijital uygulamalar alanımızda birçok geleneksel yaklaşımların yerine geçmekle kalmayıp daha kolay ve hassas sonuçlar almamıza yardımcı olmaktadır. Dişleri, yumuşak dokuyu ve kemikleri sanal ortamda değerlendirerek ve özel programlar ve üretim teknikleri kullanarak, kişiye özel daha etkili kemik destekli genişletme aygıtları tasarlamamız mümkün olmaktadır. Sunum esnasında dijital planlama yaklaşımları ve bunların klinik uygulamalara yansıması anlatılacaktır.
2010- Diş Hekimliği - İstanbul Üniversitesi, İstanbul, Türkiye
2017- Ortodonti Uzmanlık ve Doktora Eğitimi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul, Türkiye
2017- Misafir Öğretim Üyesi - Virginia Commonwealth University, Richmond, Virginia, ABD
2019- 2021 Türk Aligner Derneği - Kurucu ve Eğitim Komisyonu Üyesi
2020- AlignerClass Eğitim Platformu Kurucusu
2021- Devam ediyor Türk Aligner Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Organizasyon Komitesi Başkanı
2020- Dr. Sandra Tai, ’Şeffaf Plak Tekniği’ Kitabı 8. Ve 9. Bölüm Çevirileri
Angle Orthodontics için Dergisi Makale Değerlendirmeleri yapıyor
2023- E. H. Angle Society North Atlantic Component Affiliate Üye
Türkiye’de ve çeşitli ülkelerde ‘Şeffaf Plaklar ile Yapılan Ortodontik Tedaviler’ üzerine eğitimler veriyor.
Incognito Lingual Braket Sistemi, Invisalign Şeffaf Plak Sistemi sertifikalı uygulayıcısıdır.
FACE sertifikasına sahiptir.
2021 - Devam ediyor, Invisalign Klinik Eğitmeni
2019 yılından bu yana İstanbul’da kendi kliniği olan ‘Caner BALTA Ortodonti Kliniği’ nde çalışmaya devam etmektedir.
Ortodontik tedaviler geride kalan 15 yılda giderek daha fazla dijital araçlarla entegre olmaya devam ediyor. Dijital araçlar ortodontistlere bir çok konuda hareket alanı sağlasa da birçok bilinmeyen alanı da beraberinde getiriyor. Şeffaf plaklar ile yapılan ortodontik tedavilerde dijital araçların yeri, klasik ortodontik tedavilere göre belirgin bir şekilde daha fazla, bu da kimi noktalarda ortodonti uzmanlarında tedirginlik yaratabiliyor. Şeffaf plaklarla yapılan tedaviler hastaların estetik beklentilerini daha iyi karşılarken aynı zamanda hastalar için daha konforlu bir ortodontik tedavi süreci sağlıyor. Hekimler için de ortodontik tedavilerin daha kolay uygulanabilir hale getirdiğine yönelik yaygın bir kabul mevcut. Peki şeffaf plaklarla yapılan ortodontik tedavilerin planlanmasına ve klinik uygulamasında ortodonti uzmanlarını gerçekte neler bekliyor? Ortodonti biliminin bu yeni yaygınlaşan aygıtlarla entegrasyonunu sıkı bir şekilde yapmak için ortodonti uzmanlarının bilmesi gerekenler neler? Planlamaların yapıldığı yazılımlardan biyomekanik prensiplere, klinik uygulamalardan hasta süreçlerine, ortodonti uzmanları için mevcut alışkanlıkları yeni deneyimlere entegre etmek gerekiyor. Bu sunumda dijital araçların ve dijitalleşen dünyanın ortodonti kliniğine nasıl uyumlanabileceğinin detayları yer alacaktır.
Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti AD. & 3Dentistry CEO
Dr. S. Kutalmış BÜYÜK, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ortodonti Anabilim Dalı’nda Doktora eğitimini tamamlayarak Ortodonti Uzmanı olmaya hak kazanmıştır. 2020 yılında Ortodonti alanında Doçentlik unvanı almıştır. Hâlen, Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. 2023 Yılı Mart Ayı’nda 3 Boyutlu Yazıcı teknolojileri üreten Teknokent destekli 3DENTISTRY Girişim Eğitim Danışmanlık Araştırma Geliştirme Tasarım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini kurmuştur. Doç. Dr. S. Kutalmış BÜYÜK’ün Science Citation Index-Expanded ve diğer dergilerde yayımlanmış yüzden fazla diş hekimliği alanı ile ilgili makalesi bulunmaktadır ve H indeksi 17'dir (Web of Science). Başlıca çalışma alanları; Ortodontide 3 Boyutlu Tasarım, Diş Hekimliğinde 3 Boyutlu Yazıcılar, Ortodontide Hızlandırılmış Diş Hareketi Yöntemleri ve Ortodontik Şeffaf Plaklardır.
Genellikle 3 Boyutlu baskı olarak bilinen katmanlı üretim veya eklemeli imalat, nesneleri dijital modellerden katman katman oluşturarak hassas ve özel üretime olanak sağlamaktadır. Ortodontide kullanılan Dental 3 Boyutlu Yazıcılar ile estetik ortodontik braket ve tüplerden ortodontik modellere, nazoalveolar molding apareylerinden direkt şeffaf ortodontik plaklara kadar tüm ortodontik uygulamalar uzun süreli laboratuvar işlemlerine gerek kalmadan, hızlı ve yüksek hassasiyette üretilebilmektedir. Bu sunumda ortodontide kullanılan 3 Boyutlu Yazıcılar ve klinik pratiğindeki iş akışı, güncel literatür eşliğinde anlatılacaktır.
Roth-Williams Vakfı'nda Ortodonti ve Fonksiyonel Oklüzyon Diploması
Barcelona’da ortodonti üzerine muayenehane
2002'den beri İspanya San Sebastian Roth-Williams Ortodonti Doktora Eğitiminde Profesör
İspanya, Uruguay, Romanya, Türkiye, Rusya, Polonya, Ukrayna ve Çin’de FACE kurslarının eğitimcisi
Madrid Complutense Universitesi Ortodonti bölümünde misafir profesör
Barcelona Üniversitesi Ortodonti bölümünde misafir profesör
İspanya Ortodonti Derneği üyesi
Roth Williams Derneği üyesi
Dawson Akademisi’nde onursal üye
Dr. Domingo Martin ile beraber FAS Face Aligner Sistemi’nin kurucusu
İdeal bir oklüzyon için, stomatognatik sistemin tüm elemanları dengede ve ortopedik olarak stabil olmalıdırlar. Stabilite yalnızca istenilen bir hedef değildir. Daha doğru bir teşhis konmasını, öngörülebilir ve etkin bir tedavi planı yapılmasını sağlar.
Ortodontik tedaviden önce stabilizasyon fazında, stabil bir oklüzal ilişki elde etmek için gerekli olan mandibulanın rotasyonel aralığını geri kazanmak için splint kullanılır.
Splint kullanımından sonra, ortodonti tedavi kapanış arkında planlanır ve gerçekleştirilir. Düzgün bir şekilde planladığında, şeffaf plak tedavisi tedavi sırasında ve sonrasında ortopedik stabilitenin korunmasında oldukça etkili olabilir.
Ortodontik tedaviyi planlarken mükemmel bir sonuç için tüm hususlar çok önemlidir. Kapanma arkının stabilize edilmesinden sonra tedavi planlamasının en önemli yönü bu özellikten nasıl yararlanılacağıdır.
FACE tedavi protokolleri vertikal kontrole maksimum uygunluk sağlar. Kongre öncesi bu kursta, vaka sunumları ile bu kavramın önemini ve tedavinin diğer tüm yönlerini nasıl etkilediğini tartışacağız.
İşlenecek Konular:
Vertikal boyut ve yüz estetiğine etkisi.
Vertikal boyut ve fonksiyon üzerindeki etkisi.
Tedavi sınırlamaları: Nasıl belirleneceği ve nasıl üstesinden gelineceği.
Tedavi mekaniği: Tedavide dikey boyut kontrolünü braketler ve şeffaf plaklarla nasıl planlayıp uygularız.
Önce vertikal ve büyümekte olan hastalardan yetişkin hastalara kadar kontrolün nasıl yapılacağı.
Etkinliğini sağlamak için tedavi sırasında kontrollerin nasıl planlanacağı.
Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden 2011 yılında derece ile mezun olmuş, 2018 yılında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı'nda ortodonti uzmanlığını tamamlamıştır.
Türk Aligner Derneği ve Avrupa Aligner Derneği üyesi olup, ilgi alanları arasında dijital diş hekimliği, dental fotoğrafçılık, şeffaf plaklar ve geçici ankraj aygıtları (TADs) bulunmaktadır.
Avrupa'dan Uzak Doğu'ya kadar birçok ülkede şeffaf plaklar hakkında kurslar verdi. Ayrıca birçok ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumda sunumlar yaptı.
2018'den beri Orthero'da danışmanlık yapan Ramadan Coşkun, klinik çalışmalarına Bursa'daki özel muayenehanesinde devam etmektedir.
Ortodonti pratiğine 3 boyutlu yazıcıların, tarayıcıların ve yüksek kapasiteye sahip bilgisayar programlarının dahil olmasıyla birlikte, alışılagelen apareylerin yerini teknoloji desteğiyle üretilen apareyler almaya başlamıştır. Hastaların estetik tedavi beklentilerine cevaben çehre değiştiren mekaniklerin en dikkat çekeni, klinik pratiğinde sıklıkla kullanmaya başladığımız şeffaf plaklardır. Mikron hassasiyetinde üretim kapasitesine ulaştığımız bu süreçte akla gelen en büyük soru tabi ki geleceğimizin ne yöne gideceğidir. Tedavinin her aşamasını öngörüyle planlayabildiğimiz şeffaf plaklar, iddia edildiği üzere ilave desteğe gereksinim duymadan planladığımız tüm sonuçlara ulaşabilmemizi sağlayacak yeterlilikte ve güçte midir?
Bu sunumda, şeffaf plaklarla tedavi edilen vaka örnekleri eşliğinde geleceğimizin ne yöne gideceği sorusuna cevap bulunmaya çalışılacaktır.
İstanbul Üniversitesi’nden 2007 yılında mezun olmuş, 2014 yılında aynı üniversitenin Ortodonti Anabilim Dalı’nda doktora eğitimini tamamlamıştır.
2014-2021 yılları arasında İstanbul Nişantaşı’nda kurucu ortağı olduğu Klinik Vivadent'te çalışmıştır.
2021 yılından beri çalışmalarını yine Nişantaşı’nda bulunan özel muayenehanesinde devam ettirmektedir.
Şeffaf plak tedavileri için ortodonti uzmanlarına vaka danışmanlığı hizmeti veren Aline For Me’nin kurucusudur.
Invisalign klinik konuşmacısıdır.
Dijitalleşmenin diş hekimliği ve ortodonti klinik pratiğine her geçen gün daha fazla dahil olduğu bu zamanlarda, gelişen teknoloji ile beraber alışkın ve hakim olduğumuz tedavi yöntemlerine farklı alternatifler ortaya çıkmıştır. Özellikle şeffaf plaklar, sabit mekaniklere ciddi bir alternatif haline gelmiştir. Bazen vakaya uygun bir biyomekanik avantaj yaratması, bazen hastaların estetik beklentileri, bazen sektörün yönelimleri ve hatta bazen sosyal medyanın etkisi birçok ortodontisti şeffaf plakları klinik pratiğine dahil etme yönünde oldukça motive etmiştir. Bu güncel tedavi yöntemi, vadettiği birçok güzel şeyin yanında ortodontistler için birçok bilinmezi de beraberinde getirmektedir.
Bu sunum şeffaf plaklar ile tedavi planlaması yaparken; dijital planlama araçlarında izlediğimiz sanal ortodontik tedavilerin gerçekçiliğinin, temel ortodontik prensipler üzerinden nasıl değerlendirilebileceğini anlatmayı amaçlamaktadır.
Almanya’nın Münster kentindeki Wilhelms Üniversitesi'nde diş hekimliği eğitimi
Münster Üniversitesi Westphalian Wilhelms Protetik Diş Tedavisi Polikliniğinde üç yıllık diş hekimliği yeterliliği / Prof. Dr. R. Marxkors
Çeşitli özel muayenehanelerde ve Westphalian Wilhelms-University Münster'de beş yıllık ortodonti uzmanlığı/ Prof. Dr. U. Ehmer
1999 Erding'de Dr. Sabine Friedrichs ile ortak muayenehanede çalışmıştır.
2003 Ortodontistler için ileri eğitim yetkisinin alınması
2006 Çeşitli Alman üniversitelerinde 2 yıllık ileri eğitimle CMD alanında uzmanlaşma
2011 Hannover Tıp Fakültesi'nde Lingual Ortodonti Yüksek Lisansı
2013 Invisalign Sistemi Sertifikasyonu
2015 yılından bu yana Münih'te yetişkin hastalara odaklanan disiplinler arası bir dişhekimliği ekibinde çalışmaktadır.
2015 yılından beri Avrupa'da Damon Sistemi eğitmeni
2020 Ekim Damon Ultima Kurucusu
2020’den beri Spark kullanıcısı
Ağustos 2021'den beri Uluslararası Ultima Konuşmacısı
2022’den beri Uluslararası Spark Konuşmacısı
2023 yılından bu yana DMD Sistemi kullanıcısı
Bu iki alternatif apareyle ortodontistin elinde tamamen farklı iki tedavi seçeneği bulunmaktadır. Çeşitli yüksek nitelikli uluslararası kurslara katılır ve çok sayıda iyi eğitimli klinisyeni takip ederseniz, neredeyse her maloklüzyonun her iki tedavi sistemiyle de başarılı bir şekilde tedavi edilebileceğini görürsünüz. Uygulamalarında her iki sistemi de sunan meslektaşlar için, hasta tercihlerinin ötesinde kararı etkileyebilecek daha objektif, tedaviye özgü veya biyomekanik nedenlerin olup olmadığı sorusu ortaya çıkabilir.Bu konuşma, hasta için en iyi bireysel tedavi yöntemi kararı üzerine düşünmeyi ve örnekler vermeyi amaçlamaktadır.
Dr. Funda Gülay Kadıoğlu, Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra sırayla, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıp Etiği alanında doktora ve Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Ortodonti alanında doktora/uzmanlık eğitimlerini tamamlamıştır. Halen Çukurova Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Türkiye Biyoetik Derneği’nin kurucu üyesi, Tıp Etiği ve Hukuku Derneği’nin Yönetim Kurulu üyesi, International Dental Law and Ethics Society ile Türk Ortodonti Derneği’nin üyesidir. Kurucu üyesi olduğu Türk Dişhekimleri Birliği Etik Kurulu’nun başkanlığını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası dergilerde ve kitaplarda makaleleri ile bölüm yazarlıkları vardır. İlgi alanları arasında “ortodontide etik ikilemler”, “etik açıdan klinik karar verme süreci”, “adolesanlarda karar verme kapasitesi”, “diş hekimliğinde sürdürülebilirlik”, “tıpta insani bilimler”, “sağlık politikaları” ve “toplumsal cinsiyet eşitliği” bulunmaktadır.
Sürdürülebilir sağlık sistemleri, sağlık hizmetlerinin uzun vadeli toplumsal ve çevresel etkilerini göz önünde bulundurarak mevcut kaynakları etkin bir biçimde kullanırken, gelecek nesillerin sağlık haklarını ve gereksinimlerini de gözeten sistemlerdir. Bu tür sistemlerin temel bileşenlerini tıbbi atıkların azaltılması, geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanılması; enerji verimliliği, minimal invaziv uygulamalar, azaltılmış karbon ayak izi, toksik atıkların etkin yönetimi ve hastane ve ofislerin çevre dostu ilkelere uygun tasarımı oluşturmaktadır. Kullandığı dijital teknolojilerle, simülasyon yazılımlarla, üç boyutlu tarayıcı ve yazıcılarla hastanın ağız yapısını ayrıntılı olarak analiz eden, ideal bir tedavi planı oluşturan ve tedavi edici materyalleri tasarlayıp üreten dijital ortodonti, geleneksel ortodonti uygulamalarına göre daha hassas ölçümler yapabilme ve öngörülebilir olma avantajlarına sahiptir. Ancak, dijital ortodontinin önemli bir kazanımı olan ve giderek hastaların öncelikli tercihi haline gelen şeffaf plaklarla tedavinin, çevresel açıdan sürdürebilir olup olmadığı tartışmalı bir konudur.
Dijital teknoloji sayesinde, geleneksel ortodontide kullanılan materyal ve işlem basamaklarının azalması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, azalan klinik ziyaret sayısının karbon ayak izleri üzerindeki olumlu etkisi nedenleriyle dijital ortodonti, kaynak ve enerji tüketimini büyük ölçüde azaltan çevre dostu bir sağlık hizmetidir. Ancak dijital ortodontinin ürünleri kimi zaman çevre sorunlarına yol açabilmektedir. Özellikle işlevini tamamlayan şeffaf plaklar birer kontamine tıbbi atığa dönüşmekte ve bu çok sayıdaki atığa rutin geri dönüştürme işlemleri uygulanamamaktadır. Ayrıca plakların içeriğindeki farklı türdeki polimerlerin mikroplastik içerme potansiyeli bu materyallerin çevre dostu olma özelliğini bir kez daha gözden geçirmemizi gerekli kılmaktadır.
1981-1988 TED Ankara Koleji
1988-1993 Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
1998-2002 Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Diş Hekimliği Bilimleri Merkezi, Ortodonti Anabilim Dalı, Doktora Eğitimi
2002-2004 GATA Diş Hekimliği Merkezi, Ortodonti Anabilim Dalı, Uzman Hekim
2004-2007 GATA Diş Hekimliği Merkezi, Ortodonti Anabilim Dalı, Yardımcı Doçent
2008-2014 GATA Haydarpaşa Eğt. Hast., Diş Servisi, Ortodonti Bölümü (Doçent)
2014-2016 GATA Haydarpaşa Eğt. Hast., Diş Servisi, Ortodonti Kısım Şefi (Profesör)
2016-2024 Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ), Hamidiye Diş Hekimliği Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı
2017-2019 SBÜ Hamidiye Diş Hekimliği Fakültesi Kurucu Dekan Yardımcısı
2019-2022 SBÜ Hamidiye Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürü
2024- SBÜ Hamidiye Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı
Dijital teknolojideki hızlı değişimler, diş hekimliğinin her alanında olduğu gibi ortodonti alanında da birçok avantajı beraberinde getirmiştir. 3 boyutlu görüntüleme yöntemlerinin gelişimi ile ortodontide teşhis ve tedavi planlamalarında hata payı azalmıştır. Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografinin kullanımı ile gömülü dişlerin konumları tam olarak tespit edilebilmekte, hava yolu hacmi incelenebilmekte, mini vida yerleştirilecek olan bölgelerin anatomik yapıları ve kemik kalınlıkları değerlendirilebilmektedir. Ayrıca 3 boyutlu çakıştırma yapılarak büyüme gelişimle ya da ortodontik tedavi sonucunda çene yüz bölgesinde meydana gelen değişiklikler tespit edilebilmektedir. Yumuşak dokuların 3 boyutlu olarak incelenmesi için kullanılan diğer yöntemler ise yüz tarayıcılarının kullanımı ve stereofotogrametridir. Böylece hastaların yüz oranları ve simetrisi incelenebilmekte, ortodontik tedavi sonrası yumuşak dokularda meydana gelen değişikliler değerlendirilebilmektedir.
Günümüzde ağız içi tarayıcıların kullanımı da oldukça artmıştır. Bu sayede hastaların 3 boyutlu dijital modelleri elde edilmekte ve bunlar üzerinde 3 boyutlu model analizleri, ortodontik tedavi planlaması ve model cerrahisi gibi birçok işlem yapılabilmekte ayrıca hastaların dijital arşivi oluşturulabilmektedir.
Diş hekimliğinde son yıllarda oldukça popüler hale gelen bilgisayar destekli tasarım ve üretim (CAD-CAM) sistemlerinin ve 3 boyutlu yazıcıların ortodontide kullanımı ile indirekt bonding taşıyıcılarının üretimi, ortodontik apareylerin ve şeffaf plakların üretimi, ortognatik cerrahi klavuzlarının tasarım ve üretimi, kişiye özel ortodontik braket üretimi yapılabilmektedir. Dijital gelişmelerin ortodonti alanında uygulanması birçok avantajı beraberinde getirmiş, hata payı azalmış, hasta konforu ve memnuniyeti artmıştır.
Dr. Nurver Karslı, Diş Hekimliği Derecesini 2012 yılında Başkent Üniversitesi'nden almıştır. 2018 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden Ortodonti alanında uzmanlık derecesini almıştır. Mezuniyetinden sonra 2 yıl Samsun’da özel bir poliklinikte klinisyenlik yapmış olan Dr. Nurver Karslı 2020 yılından bu yana Karadeniz Teknik Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim dalında Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Kendisi ClearCorrect Klinik Konuşmacısıdır.
Ortodontistler için derin kapanış maloklüzyonlarının şeffaf plaklar ile düzeltilmesi biyomekanik açıdan zorlayıcıdır. Ne yazık ki, teknolojideki ilerlemelere rağmen şeffaf plaklar ile derin kapanışın düzeltmesindeki etkinlik önemli ölçüde artmamıştır ve bu hastalar için sonuç genellikle minimal overbite iyileşmesi ile uzun süreli aligner tedavileridir. Dolayısıyla da şeffaf plaklar ile yapılan derin kapanış tedavilerinde alignerların biyomekanik dezavantajları ve zorlukları dikkate alınmalıdır. Bu sunumda, derin kapanış maloklüzyonlarının alignerlar ile tedavisinde dijital planlamada dikkat edilmesi gerekenlere yer verilecektir. Klinik başarıların artırılması için ataşman tasarımı, elastikler, ek mekanik ve ısırma rampası kullanımı tartışılacaktır. Ayrıca, tüm bu detaylar vakalar ve güncel çalışmalarla desteklenecektir.
Özellikle şeffaf plak tedavisine yoğunlaşmış olan Dr.Javier Lozano Zafra (DMD,PhD), "Şeffaf plak teknikleri" kitabının yazarıdır (Wiley, 2021). Aynı zamanda Common Sense Aligners'ta yöneticidir.
Doktor Lozano, şeffaf plak kullanan bir doktorun, dijital tedavi planlaması ve hareketlerin klinikte gerçekleşmesi arasındaki farklar nedeniyle karşılaşabileceği birçok soruna değinecektir. Bu nedenle, interproksimal mine redüksiyonunun kesinliğinin diş hareketleri üzerine etkisini (ve bunun nasıl önlenebileceğini) inceleyecek ve fenestrasyonlar açısından ClinCheck arayüz programına KIBT entegrasyonunu yorumlayacaktır.
Birçok doktor diş çekimi ile yapılan şeffaf plak tedavilerinde zorlanmaktadır. Bazı olgularda, dişlerin devrilmesine bağlı gelişen arka açık kapanışlar, uyum problemleri ve ön bölgede tork kaybını çözmeye çalışırken oluşan sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Bu kursta, Dr.Lozano bu istenmeyen etkileri önlemek için aşamalandırma protokollerine, ataçman seçimine ve tedavi süresince dikkatli hasta izlemine odaklanacaktır.
Ayrıca, her diş kliniğinde görülebilecek bu klinik durumların %100’ünü çözmek için power arm, segmental teller veya buton ve elastik gibi ek ve yardımcı tekniklerin kullanım stratejilerini de paylaşacaktır.
Sao Paulo Üniversitesi’nde ortodontist
UNIARARAS São Paulo - Ortodonti uzmanlığı
Brezilya Prime Institute'da Ortodonti Uzmanlığı programında koordinatör profesör
Dental Press Clinical Orthodontics dergisinde köşe yazarı
Uluslararası konuşmacı
Yardımcı bükümler, hareket ettirilecek dişlerin üç boyutlu kontrolüyle ortodontik mekanikleri önemli ölçüde hızlandırabilir. Geçici ankraj aygıtları ile desteklendiklerinde, ankraj dişlerde olabilecek yan etkilerin de önlenmesini sağlarlar. Özellikle şeffaf plak tedavilerinde uygulanması zor olan bazı mekanikler vardır. Bu durumlarda hibrit mekaniklerin kullanılması tedaviyi önemli ölçüde hızlandırabilir. Çeşitli hibrit tedavilerin yanı sıra anterior dişlerin retraksiyonu, spee eğrisi düzeltimi, molar dişlerin dikleştirilmesi ve boşluk kapatma, oklüzal seviyenin üstündeki kanin dişlerin kontrollü ekstrüzyonu gibi mekanikler, biyomekanik ve klinik açıdan gösterilecek ve tartışılacaktır.
Ortodontik tedavinin bitiş aşaması çok önemlidir ve optimal oklüzyon, fonksiyonel bütünlük ve estetik mükemmelliğe ulaşmayı amaçlayan bir dizi stratejiyi kapsar. Bu kritik noktada ortodontistin, sonucu önemli ölçüde etkileyen ayrıntılara titizlikle odaklanması ve vakaları örnek teşkil edecek şekilde tamamlamak ile istenen sofistike sonuca ulaşamama arasındaki farkı ayırt etmesi zorunludur.
Bu sunum, bükümlerin protokollerini ve tekniklerini açıklayarak ortodontistleri bilgilerini arttırmak için şekillendirilmiştir. Amaç, ortodontistlere, mükemmel tedavi sonu standartlarına ulaşmalarını sağlayacak ustalığı kazandırmaktır.
Dr. Ravindra Nanda, Emeritus Profesör ve Connecticut Üniversitesi, Farmington, A.D. Ortodonti Bölümü eski başkanıdır. Halen Cambridge, MA'deki ADA Forsyth Enstitüsü'nde Profesör olarak görev yapmaktadır.
Diş hekimliği ve ortodonti eğitimini ilk olarak King Georges Tıp Fakültesi, Lucknow, Hindistan'da ve daha sonra Nymegen, Hollanda ve Connecticut Üniversitesi'nde almıştır. Ayrıca Nymegen Üniversitesi'nden doktora derecesi almıştır. 1972 yılından bu yana Connecticut Üniversitesi'nde 1991-2017 yılları arasında Ortodonti Kürsüsü Başkanlığı da dahil olmak üzere çeşitli akademik görevlerde bulunmuştur.
Meslektaşlarıyla birlikte 300'den fazla bilimsel makaleye imza atmıştır. Progress in Orthodontics dergisinin baş editörüdür. Aynı zamanda Journal of Clinical Orthodontics'in yardımcı editörüdür.
Angle Society'nin Kuzey Atlantik Bileşeninin Geçmiş Başkanıdır. WFO Onursal Üyesidir ve AAO toplantılarında prestijli Mershon Dersi ve Angle Miras Ödülü Dersi ve EOS Kongresinde Sheldon Friel Dersi vermiştir. Onursal üyelikler de dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası ortodonti kuruluşu tarafından çeşitli ödüllere layık görülmüştür.
Biyomekanik, geçici ankraj aygıtları ve ortodontik tedavinin iyileştirilmesi alanlarında kapsamlı çalışmalar yapmıştır. Ulusal ve uluslararası ortodonti organizasyonlarında çok aranan bir konuşmacıdır.
Dr. Nanda on adet ders kitabı yazmıştır. Son kitabı Principles and Biomechanics of Aligner Orthodontic Treatment’dır. (Şeffaf Plaklarla Ortodontik Tedavinin Prensipleri ve Biyomekaniği) (Castroflorio, Garino ve Ojima ile birlikte).
Son yıllarda dijital ortodonti, teşhis ve tedavi planlamasında büyük bir etki yaratmıştır. Diğer bir alan ise ortodontik apareylerin, kişiye özel braketlerin ve şeffaf plakların yapımıdır. Bu sunumda dijital ortodontinin, ortodontik kuvvetlerin ve momentlerin iletilmesi, tedavi sonuçları ve süresi üzerine etkisi tartışılacaktır.
Prof. Dr. Riccardo Nucera, 1999 yılında Messina Üniversitesi Diş Hekimliği bölümünden onur derecesiyle mezun oldu. Şubat 2003’te dental bilimler alanında doktor ünvanını kazandı. Nisan 2008’de, “Ortodonti ve Pedodonti Bilimleri” alanında ikinci doktora derecesini aldı. 2011 yılında Chieti-Pescara Üniversitesi'nde Ortodonti alanında üç yıllık ihtisas programını tamamladı. 2011-2019 yılları arasında Messina Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak çalıştı. 2019 yılından bu yana Messina Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapmaktadır ve burada Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti ve Gnatoloji Entegre Kursundan sorumludur. Halen Messina Üniversitesi'nin üç yıllık Ortodonti uzmanlık Programının Direktörü olarak görev yapmakta ve "Klinik Ortodonti" alanında bir yıllık yüksek lisans programının Direktörlüğünü yürütmektedir. Bunun dışında, Messina’da G. Martino Universitesi hastanesinde klinik ortodontinin başındadır. 2023 yılında European Board of Orthodontics üyesi olmuştur. Prof. Riccardo Nucera çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede konuşmacı olarak yer almıştır. Uluslararası hakemli ortodonti dergilerinde yayınlanmış çok sayıda bilimsel makalenin yazarıdır. Prof. Riccardo Nucera, bilimsel faaliyetlerinden dolayı 2017'deki Tiziano Baccetti Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Şu anda, çeşitli ortodonti dergilerinin yayın kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında dijital ortodonti, tomografik görüntüleme, erken tedavi, biyomekanik ve iskeletsel ankrajın klinik uygulamaları yer almaktadır.
Son yıllarda diş hekimliğinde gerçekleşen dijital devrim, ortodontide klinik rutini teşhisten tedavi stratejilerine kadar önemli ölçüde değiştirdi. İş akışı, belirli bir teşhis veya tedavi hedefine amacına ulaşmayı sağlayan bir dizi adım olarak tanımlanabilir. Bu konuşmanın amacı, geleneksel analog iş akışlarına kıyasla önemli avantajlar sunan üç farklı dijital iş akışını anlatmaktır. Sunumda, klinik vakalar üzerinde üç farklı dijital iş akışının adımları anlatılacaktır. Yeni dijital yaklaşımın faydaları incelenerek tartışılacaktır. Sunumun sonunda, sonuçlar ve ders alınacak mesajlar açıklanacaktır.
Nearchos C. Panayi, Limasol, Kıbrıs'ta yaşayan bir ortodontisttir. Kıbrıs Avrupa Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Ortodonti Bölümün’nde Yardımcı Doçent ve İsviçre'de Zürih Üniversitesi Diş Hekimliği Merkezi Ortodonti Kliniği'nde misafir araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Atina Diş Hekimliği Fakültesi’nde (1992-1997) diş hekimliği ve Tel Aviv Üniversitesi'nde (1998-2001) ortodonti eğitimi aldıktan sonra Limasol ve Larnaka’da tamamen dijital iki ortodonti ofisine dönüşen özel muayenehanesini kurmuştur. Dijital teknolojiye olan tutkusu onu ortodontide de kullanmaya teşvik etmiş ve ortodontide klinik içi 3D tasarım ve baskı konseptinin büyük bir hayranı olarak Dr. Panayi, geleneksel ortodontiyi özelleştirilmiş merkezli dijital ortodontiye dönüştürecek kavramların, fikirlerin ve yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Özelleştirilmiş sabit ortodontik apareylerin kurum içi tasarımı için ortodontik CAD yazılımı Ubrackets'in mucididir ve ortodontide genel amaçlı CAD yazılımının ortodontik aparey tasarımı için kullanılmasını sağlamıştır. Quintessence USA tarafından Temmuz 2021'de piyasaya sürülen "DIY, Design It Yourself Orthodontics" kitabının editörüdür. Diğer ortodonti kitaplarında ortak yazar olarak yer almış ve özelleştirilmiş braketler, aligner basımı ve braket materyali araştırmaları üzerine makaleler yayınlamıştır. "Progress in Orthodontics" dergisinin yardımcı editörüdür. Evli ve altı çocuk babasıdır.
Ortodontik şeffaf plak tedavisi 90'lı yılların sonlarından beri ortodonti alanında yer almaktadır. Termoform prosedürü, şeffaf plak üretimi için en yaygın prosedür iken, şeffaf plak tedavisindeki büyük değişiklik, doğrudan baskıya izin veren şeffaf plak reçinelerinin icadıdır. Tüm iş akışı geleneksel ısıl şekillendirmeyle karşılaştırıldığında farklıdır. Doğru ve verimli şeffaf plakların üretimini sağlamak için iş akışı adımı önemlidir. Malzemeyi, şeffaf plak yazdırma doğruluğunu, yıpranmayı araştırmak için çalışmalar yapılmıştır. Bununla birlikte, basılan şeffaf plakların özelliklerini araştırmak ve sonuçların optimizasyonu için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Aynı derecede ilginç bir alan da ortodonti kliniğinde tasarlanan ve basılan özel braketlerdir. Özel bir CAD yazılımı, ortodontistin, özelleştirilmiş ark telleriyle birlikte tamamen özelleştirilmiş bir ortodontik tedavi oluşturan çeşitli malzemeler kullanılarak basılabilen ortodontik braketleri (dijital kuruluma dayalı olarak) tasarlamasına olanak tanır. Ancak başarılı bir ortodontik tedavi için braket oluşturmanın sırrı braket malzemesinin kendisidir. Kullanılabilecek olası malzemeleri araştırmak için çalışmalar yürütülürken, kendi kendine yeten bir ofis ortamı yaratan özelleştirilmiş braketlerin kullanımına izin verecek tutarlı ve doğru bir basım iş akışı oluşturmak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Alexander Plaksin ortodontist olarak çalışmaktadır. Moskova Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Merkezi Araştırma Enstitüsü’nden 2008 yılında mezun olmuştur ve kariyerine ortodonti bölümünde devam etmiştir. DentalMesh şirketinin ortak kurucusudur. Şu anda 3 boyutlu görüntülemeyi keşfetme, makale yazma ve teknolojik ortodonti cihazları geliştirmekle uğraşmaktadır.
CAD/CAM ve CBCT teknolojilerinin beraber kullanılması, ortodontik tedavide önemli bir ilerlemeyi temsil etmekte ve karmaşık olguların daha hassas ve etkili bir şekilde yönetilmesine olanak sağlamaktadır. İlk olarak, CBCT değerlendirmelerinin kritik rolü vurgulanacaktır.
Bu adım, her hastanın kendine has anatomik özelliklerinin derinlemesine anlaşılmasını sağlar ve bilinçli karar vermenin temelini oluşturur. Bunu takiben ortodontik apareylerin, özellikle de minividaların ve CAD/CAM ile üretilen aygıtların seçimi tartışılacaktır.
Bu bölüm, palatal kemikten ankraj alan apareylerin üretimine odaklanacaktır. Sunum, CBCT görüntülemeyle desteklenen CAD/CAM teknolojisinin kullanılmasının faydalarını gösteren açıklayıcı klinik vakalarla tamamlanacaktır.
Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Anabil Dalı, Lisans (1994)
Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Anabil Dalı, Doktora (2000)
Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı, Yrd. Doçent (2000-2006)
Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı, Doçent (2006-2009)
“The Roth/ Williams International Center of Functional Occlusion-FACE” iki senelik kursundan mezun (2008-2010)
Altınbaş Üniversitesi’nde Profesör ve Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı
Ortodonti ve TME tedavileri ile sınırlı özel muayenehane, İstanbul
FACE kurslarında konuşmacı
Ortodontik tedaviye başlamadan önce, hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve tedavi sonu hedeflerimize yönelik bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Tedavi planı oluşturabilmek için de öncelikle olgudaki problemleri eksiksiz ortaya koymak gerekir. Bu da ancak problemlerin tek tek doğru teşhis edilebilmesiyle mümkündür.
Çiğneme sisteminin en önemli bileşenlerinden olan dişler ve okluzyonun iyi analiz edilmesi, tedavinin başarısında önemli bir yer tutan ayırıcı tanıyı doğru koyabilmek adına çok önemlidir. Bu doğrultuda, klinikte ve laboratuvarda kullanılan birtakım araçlara ihtiyaç vardır. Diş hekimliği alanında uzun yıllardır kullanılan bu araçların birçoğu, yerini verimliliğimizi arttıran ve iş akışımızı kolaylaştıran son teknoloji ürünü modern cihazlara ve yazılımlara bırakmıştır. Böylelikle, kliniklerimizde analog iş akışından dijital iş akışına geçiş başlamıştır.
Bu sunumda, kliniğimizde teşhis ve tedavi planlamalarında hangi analog ve dijital yöntemlerden faydalandığımız, yöntemlerin avantajları ve dezavantajları olgu sunumları eşliğinde karşılaştırmalı olarak anlatılacaktır.
Diş çekimi, ortodontik tedavinin temel bir unsuru olmaya devam etmektedir. Tedavi planı oluştururken, olgudan diş çekimi yapılıp yapılmayacağına dair karar verme sürecinin, sonrasında uygulanacak tedavi mekaniğinin ve ankraj kontrolünün tam olarak anlaşılması gerektirmektedir.
Kursta, öncelikle, diş çekimine karar verme aşamasından başlayarak, klinik bilgiler ve kanıta dayalı uygulamalar yoluyla hangi dişin çekileceğine rehberlik eden kriterler tartışılacaktır. Daha sonra, çekim boşluklarının kapatılmasında kullanılan çeşitli mekanikler, teknikler ve yardımcı araçlar tedavi edilen olguların sunumları ile gösterilecektir.
Ortodontik tedavide temel unsurlardan biri de ankraj kontrolüdür. Özellikle diş çekim boşluklarının kapatılması sırasında öngörülebilir bir ankraj sağlamak önemlidir. Sunum sırasında mini vidalar dahil olmak üzere hangi ankraj uygulamalarından ve protokollerinden faydalandığımızdan bahsedilecektir.
Sonuç olarak, bu sunumda, ortodontik tedavi planlamasında önemli bir rol oynayan diş çekimi sürecini detaylı olarak ele alarak, diş çekimi ile ilgili karar alma sürecini ve tedavi sırasında kliniğimizde uyguladığımız mekanikleri olgu sunumları eşliğinde paylaşacağım.
Dr. Dania Tamimi, Suudi Arabistan, Riyad’da King Saud Üniversitesi’nden diş hekimliği diplomasıyla mezun oldu. Harvard Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 2005 yılında Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi alanında uzmanlık sertifikası aldı ve doktor ünvanını kazandı. Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Radyoloji Kurulu onaylı bir diş hekimidir ve İskoçya Glasgow’da Royal College of Physicians and Surgeons üyesidir.
Oral Surgery, Oral Pathology, Oral Medicine and Oral Radiology (OOOO) dergisinin editör kurulu üyesidir. Ayrıca DMFR, Oral Radiology, Head and Neck, Angle Orthodontist ve AJO-DO dergilerinde hakemlik yapmaktadır. “Specialty Imaging: Temporomandibular Joint and Sleep-Disordered Breathing” ve Portekizce ve Rusça’ya da çevirilen “Specialty Imaging: Dental Implants” kitaplarının baş yazarı, ve İspanyolca’ya da çevrilen “Diagnostic Imaging, Oral and Maxillofacial” kitabının ortak yazarıdır. Ulusal ve uluslararası toplantılarda konferanslar vermektedir.
Şu anda mesleğini, Orlando, Florida'daki ağız, diş ve çene radyolojisi üzerine özel kliniğinde yürütmektedir.
Bir ortodontist kariyeri boyunca oklüzal değişiklikler gözleyebilir. Daha önce maksimum interküspasyonu olan hastalar aylar veya yıllar sonra açık kapanışlar, çapraz kapanışlar, oklüzal kantlar ve diğer değişikliklerle karşımıza çıkabilir. Bu kapanış değişikliklerinin altında yatan ve radyografik olarak araştırılıp tanımlanabilen etyolojik faktörler vardır. Bu konuşmada, kapanış değişikliğine yol açabilen temporomandibular bozukluklar, hava yolu kısıtlaması ve patolojiler gibi etyolojik faktörlerden bazıları anlatılacaktır. Amaç, ortodontistin bu kapanış değişikliklerini önlemek için risk faktörlerini belirlemesine yardımcı olmak ve doğru tedavinin yapılabilmesi için kapanış değişikliğinin etiyolojisini tam olarak belirleyebilmektir.
Prof. Dr. TÜLİN TANER, Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı öğretim üyesidir. 1995 yılında Ortodonti alanında doktora derecesini aldı. 1996-1998 ve 2000-2002 yılları arasında Türk Ortodonti Derneği'nde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde 2004 yılında Fakülte Kurulu, 2009 yılında Fakülte Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildi, 2012- 2016 yılları arasında eğitimden sorumlu Dekan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2010-2018 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Uyku Bozuklukları Tanı ve Tedavi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcılığı, 2014- 2019 yılları arasında Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP) Komisyon Üyeliği görevlerini yürüttü. 2019- 2021 yılları arasında Ulusal Diş Hekimliği Eğitimi Programları Akreditasyon Kurulu (UDEPAK) Başkanlığı yaptı. 2012 yılından beri Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı, 21 Haziran 2021 tarihinden itibaren Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır ve Diş Hekimliği Dekanlar Konseyi (DDK) yürütme kurulu üyesidir. 2004 yılında çalışmaya başlayan obstrüktif uyku apnesi hastalarının tanı ve tedavilerini yürüten multidisipliner ekibin üyesidir, bu konuda, ulusal ve uluslararası konferansları, yayınları, kitap bölümleri, araştırma ve danışmanlık yaptığı tez çalışmaları bulunmaktadır.
Obstrüktif uyku apnesi (OUA) sıklığı gittikçe artan, ciddi sağlık ve sosyal sonuçlara neden olan bir uykuda solunum bozukluğu problemi olmasına rağmen bu konuda toplumsal farkındalığın hakettiği oranda yüksek olmadığı gözlemlenmektedir. Bu rahatsızlığa sahip kişilerin sıklıkla başvurduğu diş hekimleri ve ortodontistlerin OUA’nın teşhis ve tedavisinde önemli katkıları olabilir. Bu sunumda ortodonti kliniğine başvuran hastaların OUA riski açısından değerlendirmeleri, OUA’ya sahip kişilerde ortodontik ve ortognatik tedavi hedefleri ile ortodontik tedavi sonrası değerlendirmeleri güncel çalışmalarla desteklenerek olgular üzerinde anlatılmaktadır.
